Sayfalar

22.2.16

işte bunlar hep istanbul. (avrupalı olan)



Yazıma en klişe cümlelerden biriyle başlıyorum sıkı durun

"İstanbul da paran varsa yaşaması güzel şekerim yoksa böle yaşamaya değil de gezmeye gitceksin."
Devam edeyim mi?
"Kız benim ne arkadaşlarım var İstanbulda yaşayan işten güçten 2 senedir sarıyere uğramamış.Bak ama biz ne güzel bi geliyoz herbiyerleri geziveriyoz."


Geçenlerde bi arkadaşım yılda en az iki kez İstanbula turist olmaya gidiyon e yaz da bari biz de gidince sebeplenelim dedi. (ne demekse o?)


Şimdi uzuuun uzun milletin üstüne destan yazdığı, yazarların romanları devirdiği, şairlerin her bi köşesine mısralar yazdığı bestecilerin silüetine bakıp bakıp unutulmaz şarkılar bestelediği İstanbulu anlatmak bana düşerse o şahıslardan merhumları muhtemelen mezarında şpagat atar.Sadece 4-5 günlük seyahatlerde nerelere gidiyoruz onu amaçlarına göre sınıflandırabilirim. (Şimdi alın elinize kağıt kalem maddelere ayırıyorum.Unutmayın sorcam sonra)



Gezilecek yerler
Yenilecek yerler
Aktiviteler


Gezilecek yerler:
bunu da alt maddelere ayırabiliriz ama sizlere okul hatıralarınızı canlandırıyomuş gibi hissettim en iyisi mi buna bi son vereyim.
(anam ders anlatır gibi mekan anlatmak da ne zormuş.Giremedim mevzuya)


İstanbul'a giderken bi kere arkadaşlarınızın kafa yapınıza az çok uygunluğu çok mühim mesele. Misal siz kendinizi bienal kadını olarak tanımlandırabilecek kadar uç bi entelsiniz.Lakin yanınızdaki arkadaş "ben yürüme kapasitemi sadece avmlerde kullanmak istiyorum üstüne de lüks yerlerde yiyim hazır gelmişken"se, cık o iş yaş, 1 gün sonra şiddetli geçimsizlikten ayrılırsınız.Ortada buluşan ekip en mükemmelidir.Her şeyinden yaşıycaksın İstanbulun.



1. Avrupa'da trafiğin daha az sıkışık olduğu saatlerde sahil yolunda arabayı kullanmayı tercih edin. Misal Karaköy'den Sarıyere sahilden gitmişliğimiz vardır dura dura boğazı seyrede seyrede (akşam vakitlerinde ya da pazar sabahı değil tabii)

2. Yürümek için illa ki İstiklal caddesi Galata Çukurcuma ve Cihangir...Bütün insanların bi yerlere yetiştiği üstüne üstüne geldiği yerdir İstiklal Caddesi.Hiç aman turist gibi durup fotoğraf çekip rezil olurum demeyin çekin.Herkes çekiyor üstelik adım başı kameralar var.Her an biri size Mandelanın ölümü hakkında ne düşünüyorsunuz diye bile sorabilir.Öyle bi yer. Üstelik görüp görebileceğiniz en kozmopolit yer.
Taksimden Tünele kadar bi yerlere sapmadan giderseniz gidişte veya dönüşte o malum her fotoğrafa konu tramvayı deneyebilirsiniz.Yemek için Asmalımescitte Rıfatın yeri, kına gecesi gibi bişey yoksa Galata Meyhanesi, Nevizadede İmroz'u tercih ederim.Yok biz kazık da yemek istiyoruz derseniz Mısır apartmanının üstündeki 360. Atıştırmalık şampiyon kokoreç ve benim herkesin aksine hiç sevmediğim o taksimdeki ıslak hamburgerleri yemedim demeyin. Gece eğlenmek için genelde Asmalımescit'e gitsek de bizim klasiğimiz Galatasaray'ın hemen yanındaki sokaktaki 45lik. Gecenin bi köründe kamera ışıkları sizi araba farı görmüş tavşana benzetirse üstünüze alınmayın , muhtemelen arkanızda bi "celebrity" vardır.


Aslında bu Beyoğlu kısmı çok uzun yani pasajları ara sokaklarındaki şirin isimsiz cafeleri, Mısır apartmanı gibi bazı eski binaları, kitapçıları, sahafları fotoğraf çekmelik mimarisi ile her gittiğimde illa ki uğradığım yerdir.Burdan yürüyerek galata kulesine kadar gittiğinizde bi defa mutlaka kuleye çıkın. İkinciye gerek yok.Hem çok yoğun olduğu için tepede kıpırdıycak yeriniz yok hem de hatırladığım kadarıyla Müze kart geçmiyor, üstelik ücret de bi kere çıkmalık.(pahalı diyemiyor utandı)


Galata kulesinden Cihangir tarafına doğru giderken biz istinasız kaybolmayı çok seviyoruz. Siz de deneyin.Birçok filme konu olan Doğan apartmanını geçtikten sonra bi sokaklara girin çıkın butiklere falan bakın dolanın sonra bi bakmışınız ya tophaneye inmişsiniz ya da Çukurcumaya gelmişsiniz.Bu arada sokak aralarında çok güzel de fotoğraflar çekebilirsiniz.İstiklal Caddesindeki biçok yer yıkılıp avm veya moderen bina yapıldığı için gittikçe moral bozucu oluyor. Son zamanlarda Tomalardan da yürünmüyor. Yine suratınıza gaz sıkılmıyosa ve bi pasajın içinde boğulmayacağınız bi günse atlas Halep Aznavur Pasajlarını ziyaret edebilirsiniz.(araya bi kamu spotu alıyim : normalleşme tehlikedir) Ben Terkos pasajını pek sevmiyorum ama ucuz kıyafet filan için iyi.

Taksim meydanından hiç bahsetmiyorum bile şimdilerde zaten şap dökülmüş gibi.Baktıkça insanın morali bozuluyor. Sisli bir havada ahanda şöyle bişey.


Çukurcuma'da en büyük zevkim hiç almıycağımı bilsem de ne kadar eskici retrocu dekorasyon mağazaları varsa girip çıkmak...Ordan geldik Cihangir'in ünlü Firuzağa kahvesine.Ne kadar ünsüz varsa oturmuş gelip geçen ünlüleri izlediği yer diyim ben size anlarsınız.Çayı günde iki kez demliyolar zaar ben ne zaman içsem sonuna mı denk geliyo  nedir  zehir gibi.



Bu bölgede yine Galatasaray'ın arkasında Fransız Sokağı gibi bi sofistike sokak var ki konuya ben fransız kalıyorum.


Geldik aşağıya Karaköy'e...Hani şu ortalama her türk dizisinde sabit kamerayı kurup feribot ve insan trafiğini hızlı hızlı izlediğimiz galata köprüsünü ve balık tutanları yakından gördüğümüz yer. Ayaküstü balık ekmek için ideal bi yer ama burası için 5 şey öneriyorum. Gün batımı bol bol manzara fotoğrafı çekin.Galata ve Unkapanı  Köprüsü arası balıkçılardan birinde balık ekmek yiyin. Namlı'da kahvaltı yapın.Hırdavatçılar çarşısı tarafındaki tarihi Karaköy Balıkçısından enfes lezzetler beklemeyin sadece akşam manzaranın tadına varın.Bi kere mekana öyle abuk bi sokaktan girdik ki birazdan kişi başı 100 lira hesap ödiycen burda deseler dünyada inanmazsın. Manzara müthiş lezzet vasatın altı.

Tophane tarafında sadece nargilecilerde bi kez oturdum o yüzden atlıyorum orayı.İstanbul Moderne gelelim. habire ye iç kendimden tiksindim.haydi biraz sanat alalım.Demli mi olsun ? Modern sanatla benim gittikçe aram açılıyor. Ya önceleri özentiydim ya da şimdi sanat bozdu. Fotoğraf sergileri ve bazı yönetmenlerin filmlerinin olduğu günleri takvimden takip edin. Bienale sergiye heykele filan ilgili değilseniz de dalga geçmek için gitmeyin .. Ayıp emek var orda.Utan.. (insan etleri sergisi ya da sarıyer anich kapoor bunları bu yazımda anlatmıycam .Başlıbaşına ayrı bi konu bu)

Beşiktaş'ta tek bildiğim mekan BKM. Mutlaka bişey izlemeye dinlemeye gidin. Ben Arkadaşım Hoşgeldine gittim mesela bi keresinde.Yine Beşiktaş pasajından illa bişey alın çünkü hem ucuz hem eşşek gibi dayanıklı.

ve tabii bu bölgede Dolmabahçe sarayını mutlaka bi kez de olsa ziyaret edin ve harem ziyaret saatlerini önceden öğrenip ona göre program yapın.

Maçka dan Nişantaşına gidelim mi biraz?. Yoruldunuz mu?.Ben yoruldum. Nişantaşında arabayı şanslıysanız bi yere park edin. Biz genelde Gmall a yakın bi otopark var oraya park ediyor ve yürüyoruz. Gmall demişken. Burda ilgiliyseniz DOTun çoğu oyunu sergileniyor. "aaa .. arkadaşlar yoldan geçerken canım tiyatro çekti, haydi bakalım girelim ne var" kafasıyla inyearface akımlı bi oyun izleyelim mi? e cnm kafa öyle ama pratikte sıkar biraz. Küççücük yerde bilemedin 50 kişi afedersin zor bulursun bilet. Yok öyle.Önceden alıcan. ( Bugüne kadar birçok DOT oyununa gittim.Hepsi de güzeldi.Yine programdan sizin takviminize uygun bi oyun seçebilirsiniz)

Nişantaşı...pek havalı...her mekan iddialı..var mı senin gibi beyaz yakalı? (kastım olmadı)
Hangi bi mekanı yazsam ki ?Ben hep beyaz türk işte burlarda takılırım illa bigün.(kredi çekti)
Citys alışveriş merkezinin en üstünde eskiden Limonata şimdilerde mahalle bişeysi bi mekan açmışlar. Günaydın dan namlıya bissürü restoran var ürün skalasına göre.Etiler Gğnaydına bi kez gitmişliğim var burda da denedim . Etleri süper şaraptan geçiriyolar asıl aman dikkat. Bana zaten efes güneşi taddırsalar hmmm enfes diycek kadar köylü olduğum için müthiş kazık yerim. yalnız bu citysdeki personel çok başarılı söylemeden geçemiycem. Çünkü Azıcık tadınca bütün sünizlerini açabilen dehşet acı ama bi o kadar mükemmel hardallarından hediye ettiler evde hala iyiyp ailecek acı çekiyoruz.

Canınız havalı olmak istiyor ama kıyafet almaya içiniz gitmiyorsa yani aklınız kalmıycaksa allaşkına bilmem kaçıncı kattaki o butiklere alıcı gibi bi gidin. tasarım kıyafetlerin o uçuklatan etikletlerindeki para birimini yanınızdakiyle fısır fısır bi istişare edin. gız bu bizim turgutreis pazarındaki ali abinin sattığı bluza ne çok benziyo di mi diyin...Bu kuzeygüneyde banunun geçen bölümde giydiği elbise di mi diye bilmişlik yapın...Ya da asla yapmayacağınızı bildiğiniz halde orda "bu kumaştan alsam ben de dikerim ayol ne var bunda" diye düşünün..Dibinize gelip nası bişey bakmıştınız hanfendi diyen kıza rezil olmamak için bişey üzerine çalışıp da gidin ama . Misal "ben hödürü bödürünün geçen seneki büdürü koleksiyonundaki gibi omuz kısmı açık pencereli gömlek arıyodum" gibi...

Nişantaşı'nda o kadar çok "...rie" "..nette" "...nie" gibi her tür latince dilde biten olmadı başına la le gelen mekan varki hangisini yazsam kıyamam diğerleri alınır.Ama şimdi bak düşününce "ayy parmaklarımı yediiim" dememişim ben orda. hadi hazır sosyeteye girdik devam edelim Etiler'e.

Gördüğünüz gibi hiç tarihi mekanlara filan girmiyorum. o kısımları vikipediadan bakarsınız artık .Naapim yani bilmem kaç yüz yıl önce inşaa edeilmiş camiyi mi eleştireyim?.En fazla bak işte Nişantaşında benim taptığım yüksek tavanlı eski apartmanlar çok var oraları keşfedin diyebilirim.İşte o bahsettiğim butikler felan öyle apartmanlarda genelde.

Etiler'de akmerkezi geçiyorum yeter Avm kusucaz artık hemen yemek olayına giriyorum ve Nispetiye Şahenk Gurme Federal Cumhuriyetine giriş yapıyorum. Yani şimdi ordaki her 10 mekandan 8i Doğuş'un diyebiliriz. Bi Çapanın Limonatası var onun da ben dekorunu ve özellikle tatlılarını çok beğeniyorum.

Yeri gelmişken özellikle bu caddede vale zorunlu seçenek olabiliyor.Aklınızda olsun

Levent'te Kanyon isimli avm var ben oraya göt donduran alıveriş  merkezi demeyi daha münasip buluyorum.Yazın da gitseniz ceyrandan üşüdüğünüz yer. Hani hiç alışveriş yapmışlığım var mıdır yok galiba. Sinemasını ve Num numın akdeniz usulü pizzasını seviyorum galba sadece.(Bi de galaya gitmişliğim var bi kez burda)

Bu bölgede TT arena var bi de Seyrantepe'de Galatasaraylılar için yazmazsam olmaz şimdi. Genelde maç öncesi iki ritüel var. ya Nevizade'de ya da tahtakalede maç öncesi demleniyosun.Sonra metro ile stada gidiyosun. Şİmdi burası çok önemli özellikle bayanlar siz iyi okuyun. bissürü herifin arasında metroda sıkışmaktan daha feci ne var biliyo musunuz ? O metronun zıplaması. ve hatta durmazsanız haraket etmiyorum anonsu. İşte orda kayış kopuyor. Buna hazırlıklıysanız gidin. Biz bi keresinde arabayı otoparka parkedip VİP de izleme şansına sahip olmuştuk da işte o zaman dedim Tanrı zenginlerin korusun! Hani maç arasında açık büfe yemek yemek nası bişey siz anlayamazsınız...asdfghjkl

İstinyepark.. Gördüğünüz gibi dağı taşı Avm olmuş güzel yurdumun. Bu üzerinden geçeçeğim 3. avm. En üst katında açık alanda kuvvetle muhtemel bi bok alamayacağınız vitrinler , arabanızı arasına park etmeye utanacağınız lamborciniler maseratiler yavrum bıldırcana günah eşşek yüküylen para verceğiniz Masa.. Kast sistemi gibi düşünün İstinye parkı.Aşağı indikçe mağazalar düşüyor.asdfgh.Değişik bişey yemek istiyorsanız burda da go mongo diye bi yer var.(hala var mı bilmiyom bi kaç sene oldu gitmeyeli)
En altta pazar görünümlü çarşının yanında da çocuklarınız için bi oyun salonu var ki girince içerdeki gürültüden sonra herşeyi pataklama arzusu ile doluyorsunuz.

Sahile iniyorum...Ortaköy'de 2 saatlik vapur gezilerini mutlaka bi deneyin.

Bebek...

2 yıl önce bunu yazmaya başlamışım ve nolmuş? sıkılmışım...sonra devam ederim şimdilik bu kadar yeterç Ne bu anlat anlat bitmez ki istanb

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder